Hayat boyunca herkes bir şekilde başarısızlık duygusu ile karşılaşabilir. Bu duygu bazen geçici olabilirken bazen ise bireylerin hayatını ciddi şekilde etkileyebilir. Başarısızlık duygusuyla başa çıkmak ve bu duyguyu yönetebilmek, insanların genel iyilik halleri ve psikolojik sağlıkları için büyük önem taşır. Çocukluk Döneminde Oluşan Başarısızlık İnançları Başarısızlık duygusu çoğu zaman çocukluk döneminde alınan eleştiriler ve olumsuz …
Yayınlanma Tarihi: 08.05.2025
Hayat boyunca herkes bir şekilde başarısızlık duygusu ile karşılaşabilir. Bu duygu bazen geçici olabilirken bazen ise bireylerin hayatını ciddi şekilde etkileyebilir. Başarısızlık duygusuyla başa çıkmak ve bu duyguyu yönetebilmek, insanların genel iyilik halleri ve psikolojik sağlıkları için büyük önem taşır.
Çocukluk Döneminde Oluşan Başarısızlık İnançları
Başarısızlık duygusu çoğu zaman çocukluk döneminde alınan eleştiriler ve olumsuz geri bildirimler ile şekillenir. Bu dönemde aile üyeleri öğretmenler ve diğer otorite figürleri tarafından söylenen sözler bir çocuğun öz-değer algısını derinden etkileyebilir. Baumeister ve Tice (1990) gibi araştırmacılar çocukluk yıllarında yaşanan olumsuz deneyimlerin bireylerin yetişkinliklerinde sürekli bir başarısızlık duygusu ile mücadele etmelerine neden olabileceğini belirtmişlerdir. Örneğin bir çocuk sürekli olarak “Daha iyisini yapabilirsin” ya da “Bu kadar zor mu?” gibi sözlerle büyüdüğünde zamanla bu tür ifadeler çocuğun zihninde başarısızlık duygusu oluşturur. Bu içsel eleştiriler, kişinin hayatının her alanında kendisini yetersiz hissetmesine yol açabilir.
Aile ve Ebeveyn Tutumlarının Rolü
Ebeveyn tutumları da başarısızlık duygusu üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Özellikle mükemmeliyetçi ebeveynler çocuklarının başarılarını genellikle yeterli görmezler. Frost ve Marten (1990) mükemmeliyetçi ebeveynlerin çocuklarının başarıyı sevgi ve kabul görmek için bir zorunluluk olarak algılayabileceğini söylemişlerdir. Bu tür ebeveynlerin çocukları ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar kendilerini yeterince iyi hissetmeyebilirler. Örneğin sürekli yüksek notlar almasına rağmen ebeveyninden takdir görmeyen bir çocuk ileride iş hayatında ya da sosyal ilişkilerinde başarısızlık duygusu hissedebilir.

Bu durum, çocuğun özgüvenini zedeler ve gelecekteki başarılarını engeller. Başarısızlık duygusu çocukluk yıllarında sürekli olarak vurgulanan eksikliklerle pekişir. Bu da kişinin kendisine duyduğu güveni sarsar ve hayatında sürekli bir başarısızlık korkusu yaratır.
Öğrenilmiş Çaresizlik ve Başarısızlık Korkusu
Başarısızlık duygusu bazen öğrenilmiş çaresizlikle ilişkilidir. Seligman’ın (1972) Öğrenilmiş Çaresizlik teorisi bu durumu açıklamaktadır. Bu teoriye göre bireyler sürekli başarısızlık yaşadıklarında ya da sürekli olumsuz geri bildirim aldıklarında gelecekte de başarılı olamayacaklarına inanabilirler. Çocuklukta sürekli başarısızlıkla yüzleşen bir birey, yetişkinlikte yeni fırsatlarla karşılaştığında bile kendisini yetersiz hissedebilir. Bu durum başarısızlık duygusu ile başa çıkmayı zorlaştırır ve kişiyi gelişim fırsatlarından uzak tutar.
Travmatik Deneyimlerin Etkisi
Başarısızlık duygusu bazen çocuklukta yaşanan travmatik deneyimlerle de ilişkilidir. Bu travmalar fiziksel şiddet ya da duygusal istismar gibi ciddi durumlar olabileceği gibi daha gizli duygusal travmalar da olabilir. Çocukluk döneminde sürekli eleştirilen ya da duygusal ihmal gören bir çocuk, başarısızlık duygusu ile başa çıkmakta zorluk yaşayabilir. Bu tür deneyimler bireyin öz-değer algısını zedeleyerek hayat boyu süren olumsuz düşüncelere yol açabilir.
Bowlby’nin (1988) Bağlanma Teorisi, çocukların ebeveynlerinden yeterli sevgi ve destek almadığında güvenli bağlanma kurmakta zorlandıklarını belirtir. Bu da kişinin yetişkinlikte karşılaştığı zorluklarla başa çıkmasını zorlaştırabilir. Başarısızlık duygusu özellikle bu tür güvenli bağlanma sorunları yaşayan bireylerde daha belirgin hale gelebilir.

Psikoterapi ile Değişim Mümkün mü?
Başarısızlık duygusu nasıl geçer sorusuna bir yanıt da psikoterapide bulunabilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve şema terapi gibi yaklaşımlar, başarısızlık duygusu ile başa çıkmak için etkili yöntemler sunar. Bilişsel davranışçı terapi, bireylerin otomatik düşüncelerini ve bilişsel çarpıtmalarını fark etmelerini sağlar. Örneğin başarısızlık duygusu yaşayan bir kişi sürekli olarak olumsuz durumları genelleyerek tüm hayatını başarısızlık olarak değerlendirebilir. BDT, bu düşünceleri sorgulatarak daha gerçekçi ve dengeli bir bakış açısı kazandırır.
Şema terapi, çocuklukta oluşan kalıcı inançları ve şemaları ele alır. Bu terapi türü, bireylerin geçmişteki olumsuz deneyimlerinin bugünkü başarısızlık duygusu ile nasıl ilişkili olduğunu anlamalarına yardımcı olur. Şema terapisi, bireylerin daha sağlıklı bir benlik algısı geliştirmelerine ve geçmişteki olumsuz inançları değiştirmelerine yardımcı olabilir. Örneğin başarısızlık duygusu yaşayan bir kişi geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimleri yeniden değerlendirebilir ve başarılarını fark etmeyi öğrenebilir.
Başarısızlık duygusu hayatımızda önemli bir yer tutar ve çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimlerin etkisiyle şekillenir. Ebeveyn tutumları, duygusal travmalar ve öğrenilmiş çaresizlik gibi faktörler başarısızlık duygusu üzerinde kalıcı etkiler yaratabilir. Ancak bu duyguyu aşmak ve kendimize olan güveni yeniden inşa etmek mümkündür. Psikoterapi ve özellikle bilişsel davranışçı terapi ve şema terapi gibi yaklaşımlar bu sürecin önemli bir parçası olabilir. Bu terapiler sayesinde başarısızlık duygusu nasıl geçer sorusunun cevabını bulabilir ve daha sağlıklı bir öz-değer duygusu geliştirebiliriz.